Sevdiğin işi yap.. Mutluluğu bul.. Aynada kendine bak..
Yüreğinin götürdüğü yere git.. Tutkulu ol... Asla vazgeçme..
Haydi başla... Durma.. Zamanı doğru yönet.. Sen yapabilirsin..
Bunlar, Sizin de, son yıllarda, bombardımanı altında kaldığınız sözler mi?
Muhtemelen:)
Tüm bu tavsiyeler teorik olarak yararlıdır, ama soyutluklarıyla, kolayca eyleme dökülemez şeylerdir de. Gerçeğe dönüştürmek için , NE’ yi değiştirmek gerektiğini bilmek, bulmak lazım öncelikle.
Bu sebeple de, dünyayı bambaşka gözlerle görmeyi sağlayacak bir lense ihtiyaç duyulur.
Mutlu olmak, yaşamsal sebeplerimizdendir, evet, genel temennimizdir...
Bu çerçevede adım adım gidilecek olursa,
Haz, AN’ lıktır. Hoş vakit geçirtir. Deniz suyu içerek susuzluk gidermeye benzer, geçicidir.
Mutluluk ise, NE yaptığımızın sonucudur. O da geçicidir. Duygusu uzun sürmez. Hiç kimse, bir kaç yıl önceki ulaştığı bir hedefin mutlu hatırasıyla , bugünü enerjik ve motive bir şekilde geçiremez. Bu gibi duygular zamanla geçer.
Dolayısıyla, daha derin bir şeye ihtiyaç duyarız.
Eylemle gelen bir mutluluk tatmini. Tatmin duygusu, uzun sürelidir.
Haz kaynaklı mutlulukla , eylem kaynaklı mutluluk tatmini arasındaki FARK,
bir şeyden hoşlanmakla , bir şeyi sevmek arasındaki fark gibidir.
Aslolan, deniz suyundan öte, kana kana saf su içerek susuzluğu gidermektir.
Bu sebeple , tatmin olma duygusu, NEDEN yaptığımızın sonucudur.
Eğer ki, işsel, içsel, ailesel, çevresel kaynaklarımıza, bir tutkuyla bağlı kalmak istiyor ve kendimizden daha büyük bir bütüne katkıda bulunduğumuzu hissetmeyi arzu ediyorsak, KENDİ NEDEN' imizi bulmak gerekiyor,ki bu da hayattaki anlam arayışı ve tatmin duygumuzun tam karşılığı olacaktır.
İş ve özel hayatta, insanlar/ kurumlar, günlük etkinliklerinin tümünde "ne" yapılacağı üzerine odaklanır, artan zamanda da "nasıl" yapılacağı üzerine kafa yorulur. Oysa insanların daha verimli çalışmak ve kendilerini değerli hissetmek için "neden" üzerine odaklanmaya ihtiyaçları vardır.
NEDEN kavramı, tamamen, insanların karar verme mekanizmalarına ilişkin, temel biyolojik ilkelere dayanır.
SIMON SINEK tarafından kuramlaştırılan ALTIN ÇEMBER in işleyiş şekli , beynimizin işleyiş şekliyle mükemmel bir uyum halindedir. ( bkz:Simon Sinek -Kendi nedenini bul kitap serisi)
Altın çemberin DIŞ bölümü olan "NE"; Neokorteks' le uyumludur, bu bölge rasyonel ve analitik düşüncelerden sorumludur.
Verileri, istatistikleri, özellikleri ve faydaları anlamamıza yardımcı olur. Neokorteks aynı zamanda, lisandan/dilden sorumludur.
Ortasında yer alan iki bölüm olan, "NEDEN" ve "NASIL" ise ;
beynin iç bölümü olan Limbik beyinle uyumluluk gösterirler. Limbik sistem, beynin, bütün davranış ve karar verme süreçlerinden sorumludur.
Aynı zamanda, güven, sadakat gibi duygularımızdan da sorumludur. Neokorteks in aksine, Limbik sistem, bir dil algısına sahip olmadığından, içgüdüsel duygularımızın geldiği yerdir. Mantıken açıklamakta zorluk çektiğimiz, bir karar vermek üzereyken hissettiğimiz duygular, iç güdüsel özellik taşırlar. Yine de duygularımıza ayna tutacak olan kelimeleri bulmamız mümkündür. O kelimler, insanın kendi içine ve ilişkide bulunduğu diğer insanların içlerine heyecan, yüreklerine de ilham salacak olan kelimlerdir.
Kısacası, Limbik beyin çok güçlüdür, içgüdüleri, duyguları, kararları yöneten bölümdür.
Tabii, İnsan sadece, beynin rasyonel bölümüyle karar vermeye zorlanırsa, gereğinden fazla düşünmeye başlar, çok zaman yitirebilir ve yanlış kararlar da alabilir..
İşte Limbik beyin bu noktada devreye girer, kararları daha hızlı ve doğru alabilir, çoğunlukla yapılması gerekenleri bilir, sezinler.
İçerden dışarıya doğru iletişim kurduğumuzda, beynin karar veren bölgesiyle iletişim kurarız ve beynin dili yöneten bölgesi de bu kararları, akılcı hale getirir.
Limbik beyinin gücü, bize bazen, mantıksız, saçma şeyler / kararlar da aldırtabilir. Keşifler gibi örneğin. Dünyanın düz bir tepsi gibi olduğuna inanılan dönemlerde "çok uzağa gidilirse, dünyanın ucundan aşağıya düşüleceği zannedilerek" , korkulduğunu anımsayalım. Yuvarlak olduğunun keşfinden sonra, davranışlar da değişmiştir.
İşte bu keşfi yapanlar, evinin güvenli konforundan çıkıp, Limbik beyniyle, tam açıklayıp dile getiremeden, sezgilerinin peşinden gidenlerdi. İnsanı bunu yapmaya iten ümittir, hayallerdir. Kendinden daha büyük bir amaca hizmet eden amacına, adanmasıdır.. Bu da YAŞAM AMACI, NEDEN'idir.
KALP, Limbik beyni, yani duyguların yaşandığı bölgeyi temsil eder.
AKIL ise, rasyonelliği ve dilin var olduğu Ne bölgesi olan ,neokorteksi temsil eder.
Neden' inizi bulup, anladıktan sonra, size tatmin olma duygusu veren şeyleri, net bir şekilde ifade edebilir hale gelirsiniz. Davranışlarınıza yön veren şeylerin neler olduklarını açıklayabilir ve kelimelere dökebilir hale gelirsiniz.
Bunları yapabildiğiniz zaman, hayatta ilerlemek adına yapacağınız şeylerin referans noktasını da tespit etmiş olursunuz .
Neden bir İNANÇtır ve Neden yaptığınızı bir kez öğrendiğinizde, ardından NASIL yapabilirim gelir.
Nasıllar , NEDEN imizi hayata geçirme yolundaki değer ve prensiplerimizdir. Neden inancınızı geliştirmek için attığınız adımlardır.
Ne ise, NEDENin pratiğidir. Nasıl'daki adımlarınızın SONUÇ'larıdır. NE yapacağımız noktası, kendine özgünlüğün de çıktığı noktadır.
Bu 3 lü DENGEde ise, GÜVEN inşa edilir, değerlilik algısı artar.
"Para kazanmak", bir neden değildir örneğin, sonuçtur.
Neden, varılacak bir noktadır ve Nasıl/lar, varış noktasına götüren yoldur.
Neden, bir AMAÇ la ve bir AMAÇ uğruna hareket etme konusundaki, rehberimizdir.
Neden yoksa, denge de yoktur, bu da manipülasyona sebebiyet verir.
Kendinizi ve çevrenizi manipüle etmek yerine, ilham olarak / vererek hareket edin, iletişim kurun.
Neden, yoldan sapmayacak bir disiplin gerektirir ve işinizi "nasıl" yapacağınız konusunda da sizi TEK SORUMLU kılar. Değerleriniz yada rehberlik edecek kural ve prensiplerinizin etkili olmasını istiyorsanız, değerlerinizi de fiil haline getirip yansıtabilirsiniz.
"Neden" açık ; "Nasıl" disiplinli , "Ne" tutarlı olmalıdır.
Bir AMAÇLA ve Bir AMAÇ Uğruna hareket edin, NEDEN ile başlayın.
Aletler pek çok amaç için kullanılabilirler, bir çekiçle bir tabloyu duvara asabileceğiniz gibi, bir evi de inşa etmek mümkündür.
İşte , NEDEN' imiz de, hayatımız için çok işlevli bir alettir. Kalbinizde atmaya başladığı an itibariyle, yaşamsal mutluluğunuz, tatmininiz halkalar halinde yayılır.
Bakış açısı , farkındalığın anahtarı gibidir. Neden varsa, MOTİVASYON da vardır. Ve bu Neden güçlüyse, DAHA da çok motivasyon var demektir.
Bu niçin önemli.?
Çünkü İnsan beyni motivasyonsuz çalışmaz, insanı hiç bir zaman NEDEN siz hareket ettirtmez, harekete geçirtmez.
Dolayısıyla, NEDEN imizi bulmak, hem kendimizin, hem de çevremizdekilerin kendi NEDEN 'lerini oluşturtmak , onları da anlamlı, tatminkar mutluluk hallerine eriştirtmek açısından, son derece kritiktir.
NEDEN inizi bularak İYİ Yaşamak Yolunda, şu 3 temel unsuru referans alabilirsiniz.
1. Tutkunuzu bulun
İlk ve en önemli adım hayallerinizi takip etmektir. Gerçekten yapmak istediğimiz bir şeyin yolunda giderseniz, hayatı bir amaç ile yaşamak imkanlı ve anlamlı hale gelir. Ancak, bazen tutkumuzu keşfetmek ve peşinden gitmek zordur.
Hayallerinizi bırakmanız ve “gerçekçi” olmanız için baskı yapan da bir çok şey( sabotajcılar) var. Var olan yolu zaten biliyorsunuz. Toplum, bir diplomanız olması, güvenli bir iş bulmanız ve on beş günlük tatile çıkabilmek yada bir ev, bir araba almanız için para biriktirmeniz gerektiğini söyler.
Peki, ya bu yolu takip etmek istemeyen insanlar ne olacak? Toplum kurallarına uymayan kişiler, her türden sanatçılar, seyahat seven insanlar, girişimciler. Hepsi böyle bir hayatı yaşamaya zorlanmış hissederler. Yine de, çoğu zaman uyum sağlar ve yaparlar. 21. yüzyılda hayallerinizi gerçekleştirmek her zamankinden daha kolay. En büyük engel ise korku. Fakat bu korkunun üstesinden gelir ve ezberlerinizi bozarsanız, tutkunuzu gerçekleştirmek için daha fazla fırsat bulursunuz.
2. Fiziksel ve zihinsel olarak aktif olun
Bütün gün çalıştıktan sonra çoğu kişinin yapmak istediği şey bağlantılarını kesmektir. Belki kanepeye uzanıp tv izlemek, internette dolaşmak veya abur cubur yiyip içmek istiyorsunuz.
Ancak, her ne kadar yorgun olursanız olun, hayattaki amacınızı bulmak istiyorsanız, bedeninize ve zihninize iyi bakmalısınız. Bunu başarmak için temel şeylerden birisi sağlıklı alışkanlıklar edinmektir. Sağlıklı beslenin, spor yapın, hobiler edinin, yeni şeyler öğrenin. Bunlar yaşamınızda mükemmelliği ve amacı elde etmenize yardımcı olacak alışkanlıklar olmakla birlikte, yaratıcılığınızı da arttırır.
3. Diğer insanlarla iletişimde olun
En önemli yaşam değerlerinden biri hayatınızı başkalarıyla paylaşmanız gerektiğidir. Yalnızlık içinde varlığımızın anlamını bulmak, çok daha zordur. Bu nedenle, hayatınızın amacının sizin için anlamlı olan diğer insanlarla bağlantıyı da içerdiğine, emin olmanız gerekir.
Ayrıca; işinizde de, sadakati yaratmanın yolunun , insanlara NEDEN' nizle bizzat ilham vermekten geçtiğini unutmayınız.
Ekibinizle birlikte ortak amacınız çerçevesinde, bu neden yeterince açıksa, sizin bunu sahiplenerek gösterdiğiniz eylem ve yansıttığınız tutkunuza, takımdaşlarınız da güvenle inanıyor ve sahipleniyorlarsa, gerçek sadakat duygusu da gelişmeye başlar.
Kommentare